18 Eylül 2013 Çarşamba

Yüksekten Atmalar -8-

- Ne zaman ilkokula başladım ve hemen akabinde kalemtraşımı kaybettim, babam ekmek bıçağını eline alıp açtı kurşun kalemin ucunu, o gün bu gündür daha büyük bi saygı beslerim ona karşı...
 
- Bir düğünün sosyete düğünü olup olmadığı, kadınların etek boylarıyla ters orantılıdır...

- Bindallı denen bir şey var...

- Düğün dernek işlerini hiç sevmeyen erkek ve düğün dernek işlerini çok seven kadın için hayat diğerlerine oranla biraz daha özveri ister...

- İlk'ler sıkıntılıdır. Okulun ilk günü, askerliğin ilk günü, evliliğin ilk günü... İnsan ne yapacağını bilemez...

- Bir de her türlü ortamda kırk yıldır oradaymış gibi takılan insanlar vardır ki, uzak durulası, eve barka alınmayasıdır...

- On arkadaş bir araya gelmişler, yapacak bir şey bulamayıp eğlenmek için dışarı çıkmışlar. Bu nasıl iştir? Madem 10 tane arkadaşın var, eğlenmek için dışarı çıkmana ne gerek var?..

- Ara ara kaç arkadaşım olduğunu sayıyorum, üç aşağı beş yukarı hep aynı rakam çıkıyor, ya saymaya başlayınca isimler gelmiyor aklıma ya da fazlasıyla asosyal olduğum aşikar...

- Yürürken paçaları toz oluyor diye asfalt döktürmüş adam, şimdi çıkıp "şurada da güzel toprak bi yol olsun" diyerek resim çizse kim inanır?..

- Pişmiş sarımsak/soğan sevmemek bu dünyayı anlamamış olmak demektir...

- Televizyonda en çok yemek programlarını seviyorum...

- Bazı melodiler insanın peşini bırakmıyor, arkaplanda sürekli tekrar ediyor, hayatın soundtrack'i misali...

- Gece sen susadın diye uykusundan uyanıp su getiriyorsa seviyodur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder