Meftun "mutluluk"tan bahsetmiş. Az şekerli, çok demli ve bir o kadar erdemli mutluluktan.
Bana gelince, mutluluğun da hüzünlü olduğunu düşünmüşümdür hep. Sevinçten ağlayan insanların gözyaşları ne de çok benziyor kederden ağlayanlarınkine.
Ne zaman biri mutluluktan bahsetse, hep aynı adam, hep aynı dize;
Ne zaman biri mutluluktan bahsetse, hep aynı adam, hep aynı dize;
ACIYOR
Mutsuzlukdan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
Sevgim acıyor
Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlarda orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak
En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor
Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar
Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
İlkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filanda gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar
TURGUT UYAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder