29 Haziran 2013 Cumartesi

Veda

          

Sürekli koşturmaktan çok yorulduğum bir gündü. Nihayet dinlenmek için fırsat buldum. Yaptığım ilk iş kendime nefis bir çay demlemek oldu. Ardından çayıma ve bana eşlik edecek olan radyomu açtım. Sonunda ihtiyacım olan iki şey ile birlikte baş başa kalabilme fırsatını yakalamıştım. Müziğim ve çayım... İçinde bulunduğum hal bana o kadar iyi geldi ki, henüz birkaç dakika geçmesine rağmen dış dünyaya karşı bütün algılarım kapandı. Radyoyu bile hayal meyal duyar oldum. Tam anlamıyla kendimi dinlemekteydim. O anda birden müziğe odaklanıverdim. Müslüm Gürses “Ah Neyleyim Gönül” diyordu. Birkaç saniye öylece dinledim şarkıyı. Ardından o albümün hikayesi geldi aklıma. Vefat etmeden az zaman öncesinde kayıtları tamamlanan bir albüm... Hatta birkaç parçasını da hastanede ameliyata girmeden önce okumuş Müslüm Baba ve “ Ben ölürsem bu albümün adını “Veda” koyun.” diyerek ailesine tek vasiyetini bırakmış. Ve o an ben “Veda” albümünün bir parçasını dinliyordum. Duygulandım. Biraz da düşündüm. “Acaba ben de bir gün müziğe karşı bu kadar yoğun duygular besleyebilecek miyim? Ben de  “Müziğim var oldukça ben de daima var olacağım.” diyebilecek miyim?”.  Sanırım bunun cevabı zamanın içinde saklı dedim kendi kendime ve çayımın ve şarkının büyüsüne bıraktım kendimi. Çok yorucu bir gündü...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder