İzin verin kısaca bu insanın
yaşam öyküsünden bahsedeyim sizlere. John 1970, ABD (New York) doğumlu bir
gitarist. Kendisi 18 yaşına kadar sıkı
bir Red Hot Chili Peppers hayranıymış. Dikkat ederseniz 18 yaşına kadar diyorum
çünkü daha sonra John’un başına
gelenler inanılmaz. Hikaye şöyle başlıyor: RHCP gitaristi Hillel Slovak 1988 yılında aşırı dozdan hayatını kaybedince gruba davet edilen isim John Frusciante oldu ve 1989 yılında John RHCP ile birlikte albüm kayıtlarına başladı. Fakat John’u bir sorun bekliyordu. Grup arkadaşları hayli tecrübeli olmasına rağmen kendisi çok genç ve tecrübesizdi. Aksine grup hızla ünlenmekteydi. Gruba ayak uydurmakta gün geçtikçe zorlanan John farklı yollar denedi. Bunlardan biri hiç şüphesiz “eroin” oldu. O artık bir eroin bağımlısıydı ve 1992 yılında grupla yollarını ayırmak zorunda kaldı. Ardından John beş yıl boyunca bağımlılığı yüzünden ölümle pençeleşti. Birkaç kez ölümden döndü. Neyse ki her seferinde hayatta kalmayı başardı. Berbat bir hal içinde geçirdiği beş yılın ardından John’un kapısını biri çaldı. Gelen Flea’ydı (RHCP elemanı). Flea’nın John’a mükemmel bir teklifi vardı. Kendisine “Gruba geri döner misin?” diye sordu. Çünkü John’un gidişinden itibaren RHCP hep bir eksiklik hisetti. John o günden sonra gruba tekrar dahil oldu. Artık yepyeni bir John vardı. John ile birlikte RHCP mükemmel işlere imza attı. John ise duygularını hep müzikle anlatmayı tercih etti. Hem solo albümlerini hem de grupla çalışmalarını hızlandırdı. Sadece 2004-2005 yılları arasında beş tane albüm çıkardı ve müzik adına mükemmel işler otaya koydu. Hala da devam ediyor... Bazen solo olarak bazen de eski dostlarıyla...
Ne diyeyim, mükemmel bir azim ve
mükemmel bir yaşam öyküsü... İsterseniz biraz John’un gitarına kulak verelim.
Eminim ki dinleyen herkesi mutlaka bir yerlere götürecektir.
Detaylı bilgi için: http://tr.wikipedia.org/wiki/John_Frusciante
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder