20 Mayıs 2014 Salı

Yüksekten Atmalar -24-

- Nereden baksan aylar olmuş yazmayalı, ben mi yazmayı unuttum, kalem mi bana küstü kimse bilemez...

- Ama hayat insanı neyin içinde yoğuracak, nereye tükürecek belli olmuyor. Bazen insanın canı istemiyor, bazen canının istediğinden çok uzaktasın...

- Zaten hayat dilemmalar bütünü. Bir tarafta ölümün sembolü tabut, diğer tarafta cenaze namazından sonra dağıtılacak pidenin insanı hayata bağlayan kokusu...

- Cenaze namazının orta yerinde akla düşen şiir dizesine de git denmez ki...

- Bunca ölen insanın yanında hayata gözlerini yeni açanlar, al sana ikilemin hası...

- Yine de buradan seslenmek istediğim birkaç kişi var; segilisini öperken çektiği fotoğrafı profil resmi yapan Buğra'lar, Berkcan'lar, Tikimert'ler, sizin olayınız nedir?...

- Mesele "olan var, olmayan var" değil, bütün mahremiyetiyle gözler önüne serilmiş hayatların anlamsızlığı...

- Ki ben "teselli konuşması" sırasında belki bir iş çıkar umuduyla ilişki durumunu "ilişkisi var"dan "ilişkisi yok"a çeviren adamlar tanıdım, üstlerinde kıyafet yoktu...

- Sonra her yerde "bütün erkekler aynı", "bütün kadınlar aynı" zırvaları...

- Herkes öyle basmakalıp hareketlerle birbirine bir şeyler anlatmaya, göstermeye çalışıyor ki, kimsenin birbirinden farkı olmadığını zannetmemek işten bile değil...

- Yine de farklı olayım diye uğraşırken maymun olmamak lazım...

- Hem bugünün farklısı, yarının sıradanı...

- Bütün bunları bir yana bırakırsak hep aynı yere varıyoruz; "...hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin..."(a.m.ü.)

- Bir sonraki saçmalama seansına kadar kendinize cici bakın... (yasal uyarı: son satır starbucksta arkadaşlarından ayrılan tiki kız tarzında yazılmıştır)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder