20 Ağustos 2013 Salı

Yüksekten Atmalar -5-

- Sen Avon katolağuna bakarken hesap gününde sevap defterine bakarmış gibi sevin sonra çık "ben şekilci değilim" de, ayıp ayıp...

- Saçlarını düzleştirmek için bir saat önce uyan, makyaj için yarım saat aynanın karşısında oyalan ama iş lafa gelince doğal güzellikten yana olduğunu söyle, adamı döverler...

- Bayram bitti mamafih "haribo soft bons"un tadı damağımızdan gitmedi, çocuk olasımız geldi, kasa kasa eve stok yapasımız geldi...

- Bu yıl da en başarılı bayram reklamını Mehmet Dede'li Kent Reklamı olarak belirledim. Gerçekten çok samimi, çok güzel. Mehmet Dede de nur içinde yatsın...

- Hem tatil bölgesine koşa koşa git, hem de sıcaktan şikayet et. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu...

- Çalışan insanın her şeyden şikayet etme hakkı her daim saklıdır...

- Şehirlerarası yollarda kaybetmiş benliğini bulan insanlardanım. Ekmek almaya giderken bile uzaklara gidiyormuş gibi yapmayı seviyorum...

- Yılandan korkmam "her ortamın insanı"ndan korktuğum kadar. Senle konuşurken böyle, başka bir ortamda şöyle adamdan kime hayır gelirmiş...

- Bana sorarsanız Keloğlan'ın samimiyeti kendi keliyle barışık olmasından geliyordu...

- Hangi sayfayı açsanız kenarda saçı seyrek olan bir ünlü gür saçlara nasıl ulaştığını açıklıyor, çeşit çeşit ilaç/merhem reklamı, tiksindik artık...

- Bir adamın eşini kıskanması Aşk'ın şanındandır. Rahatlık, rahat bozabilir. (bu da bu yazıdaki evlilik tavsiyesi olsun, hem de feylosof tadında)

- Bir tarafta plajda kumdan kale yaparken kıçını yengeç ısıran çocuk, diğer tarafta tarlada annesinin peşinde koşarken ayağına diken saplanan çocuk, hangisi anlar senin anlatmak istediklerini...

- İnsanları görünüşleriyle değerlendirmemek gerek biliyorum, mamafih kimin içine baktıysam boş çıkıyor...

- Bir de öyle iyi bir bakkalımız var ki, iki ekmek almak bile eğlenceli bir aktivite. Yine de market indirimlerini takip etmekten alıkoyamıyoruz kendimizi...

- Birden aklıma geldi, artık susmalıyım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder