10 Mayıs 2013 Cuma

Bir insan buzdolabında nasıl uyur?



        Bir insan buzdolabında nasıl uyur?  Ölüm diye bi şey var bu hayatta,  Hayat diyince hep aklımıza ilk gelen ölüm oluyor işte,  bir gıdımlık nefes işte hayat,  öyle derdi babaannem.  Bu kadar soğumaya maruz kalmadan önce,  ve mütemadiyen güler yüzlü görürdüm onu.  Ölüm diye bir şey var..  Hep en yakınındakilerin başına gelince anlaşılan,  ölüm diye bir şey var, buzdolabında saklanan.  Kırılan kalplerin hatırladığını, gözyaşlarının yağmur olduğu bir hayat var.

         Benim bi babaannem vardı,  hayat dolu böyle,  sırt üstü yattığını görmediğim,  benim bi babaannem var, sabahları benim için kalkıp erkenden beni düşünen...  Benim bir babaannem var,  orada öylece boylu boyunca yatan, dudağı morarmış.  Sıcak suyla yıkayın onu dedim,  sıcacık hissedelim diye,  babaannem çok üşüyor musun?  Korkma Rabbim var benim dedi bana, yüreğime dokundu... Beyaz bir örtüye sarıp sarmalamışlar,  acaba sen hangi rengi severdin?  Sen ve ben aynı odada sadece benim nefesimle kaç dakika konuştuk,  sen kaç kere konuştun benimle,  kaç kere saçımı okşadın ?...  Bilirsin ne çok severdim(severdin) dizine yatıp saçlarımı okşamanı,  beni sen ne çok severdin böyle canından bir parça gibi..  İşte bende seni öyle seviyorum.  Canımdan bir parçayı hızlıca çekip toprağa gömmüşler gibi,  kaç yıllık çınar, bu denli apar topar devrilir mi? Öyle bir yıkıldın ki babaanne gözüm gözünü görmedi, öyle bir toz kapladı ki,sen sağına yattın sadece,  tüm melekler yere inmişti sanki kanatlarının rüzgarı çıkardı bu tozu, sanki... Çok susadım...  Bir deve kestiler lime lime yaptılar ben yanındayım hala, sen şimdi her yerde misin? 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder